YEMEKGÜNLÜĞÜM ...

BALKON

Geçen haftasonu aldım bu çiçekleri. Mümkün mertebe her sene balkonumu çiçeklendiririm. Hep ben kendim alırdım. Artık kızım da büyüyor herhalde oda bende çiçek alıcam dedi. Annem ise annanemin çok sevdiği fesleğenden aldı balkonumuza...Yani üçümüzün de balkonda birer çiçekleri var.

Benim...

Kızımın...

Annemin...

CİĞER KAVURMASI-İYİ BAYRAMLAR

Bu bayram ben sizlere bizim evde kurban geldikten sonra ilk yapılan yemeği yayınlıyacağım. Ciğer kavurması bizim evde sevilir. Pişerken mutfakta ağır bir koku olsada oldukça lezzetli yapar annem. Bu tarif et yemekleri ustası olan anneme ait.

Bu arada ben kızımın onbeş tatil süresi ve bayram süresi boyunca Eskişehir'deyim. Bu sabah kalktığımda hafif ir kar attırmıştı. İnanın görülmesi ve gezilmesi gereken şehirlerimizden biri. Eğer fırsat bulabilirsem size Eskişehir ile ilgili bir kaç resim yayınlamak istiyorum.

Bu vesile ile hepinize sevdiklerinizle beraber mutlu bir bayram geçirmenizi diliyorum.

İyi bayramlar.

CİĞER KAVURMASI

Malzemeler:

• 1 kg dana ciğeri

• 1 adet büyük soğan(yada 2 orta boy soğan)

• 4 5 çorba kaşıgı sıvı yağ

• 1 çorba kaşıgı margarin yada tereyağ

• 1 çorba kaşığı sirke

• yarım çay bardağı sıcak su

• 1-2 tatlı kaşığı tuz

Yapılışı:

1. Ciğerin zarı ve sinirleri, temizlenip kesme şeker büyüklüğünde doğranır.(bu işlemi kasabınızda yapabilir).Soğuk su ile yıkanıp süzülür

2. Tavaya sıvıyağ ve margarin konur.Ciğer ilave edilir.Sirke,tuz ilave edilip tavanın kapağı kapalı bir şekilde ciğer suyunu salıp çekene kadar kısık ateşte kavrulur.

3. Soğan piyazlık doğranır. Tavanın bir tarafına ciğerler çekilir ve boş kalan tarafa soğanlar konulur.Daha sonra ciğerler üzerine konur.Böylece tavada soğanlar altta ciğerler üstte olur.

4. Sıcak su ilave edilir. Kapağı kapalı bir şekilde suyunu tekrar çekene kadar kavrulur.Sıcak olarak servis yapılır.

Afiyet olsun.                

***

Mutlu Yıllar...
2005 Senesi tarifler açısından güzeldi. 2005'in son ayında aramıza katılan bebeğimizle 2006 yılında da  sizlerle güzel tarifler paylaşabilmek umuduyla...
Hepinize sevdiklerinizle sağlıklı ve mutlu bir 2006 yılı dilerim.

TEŞEKKÜR

MERHABAAAA!!!

Öncelikle hepinize ayrı ayrı iyi dilekleriniz için teşekkür ederim. Oğlum ve ben her ikimizde iyiyiz. Eşim sağolsun sizlere bu güzel haberi vermiş. Mesajların herbirini tek tek okudum. İnan onları okumak ve sevgi ve desteğinizi yanımızda hissetmek inanın çok güzeldi. Uzun düşünmeler ve elemeler sonunda oğlumuzun adını Mert koyduk.

Kızımın tepkisini çok merak ediyorduk. Bebek eve gelmeden önce kıskanacak gibiydi. Ama eve geldikten 1 hafta sonra oda bu duruma alıştı. Tarifleri ne kadar sıklıkta yayınlaya bileceğim bilemiyorum. Ama elimden geleni yapacağım. 15 Aralıkta olan Kestane etkinliğine bende bir tarif hazırladım fakat bir türlü oturup Devletsah’a mail atamadım ve yayınlayamadım. Kestaneli tarifde yakında yayınlamaya çalışacağım. Siteyi eski sıklıkta takip edemeyeceğim kesin ama mümkün olduğu kadar buralarda olacağım. Çünkü bu süre zarfında sitemi çok özledim.

Hepinize tekrar teşekkür ederim. Bundan sonra yavaş yavaş tariflerimi yayınlamaya devam edeceğim.

Sevgiler...

BEBEK GELDİ

Geçtiğimiz çarşamba günü oğlumuza kavuştuk. Dün annnesi ile oğlumuzu hastaneden çıkarttık. İkisininde sıhhatleri iyi. Yorumları ile bize destek veren ve veremeyen tüm dostlarımıza teşekkür ediyoruz. 

TATLI BİR BEKLEYİŞ

Bu birçok kişiye süpriz olacak. Beni tanıyanlar muhtemelen biliyorlarda. Genelde sadece bloğu takip edenler bilmiyorlar. Ben bayram tatili ile beraber doğum öncesi izne ayrıldım. Yani bir bebek bekliyoruz.
37. haftaya kadar calıştım.  Allah nasip kısmet ederse vede bir aksilik olmazsa önümüzdeki hafta bekliyoruz. Çok hazırlık yaptığım söylenemez. Kızımdan da kalan bir çok şey var.

Çantamızı hazırladık. Bebek bu sağı solu belli olmaz. İkinci olunca daha rahat oluyor insan.

Bu arada tariflere devam ederken ki; tarif yazma sıklığım azaldı, bu yelekleri ördüm bir yandan. Bu yukarıdaki ilk ördüğüm yelek.

Bu da ikincisi.

Siteye devam etmeyi aslında düşünmüyordum. Daha doğrusu bir çok alternatifler düşündüm. Önceleri siteye 1 yıl kadar ara vereyim dedim. Fakat çevrem yaparsın yardım ederiz dediler. İkinci alternatifte bir arkadaşım geçici olarak 1-2 aylığına siteye devam edecekti( ona burada bu teklifi için teşekkür ediyorum).  Fakat eşim siteye devam etmem için ısrar etti. Kendisinin mümkün mertebe bu konuda yardımcı olmaya çalışacağını söyledi.  Ben doğum öncesinde sizlere bayağı bir tarif hazırladım. Bunlar yayınlanmaya devam edecek. Ama benim yorumlara yanıtlarım belki gecikmeli olacaktır.
Bana göre herşeyi zaman belirleyecek. Ama ben ve eşim elimizden geleni yapmaya çalışacağız.
Şimdilik hepinize hoşcakalın diyorum. Bebekle hastaneden gelinceye ve ben toparlanıncaya kadar sizleri sadece takip ediyor olacağım.
Dualarınızı esirgemeyin.

MUTFAĞIM

Geçtiğimiz günlerde Zinnur (Bizim Pastane), tarafından mutfağımla ilgili sorular için sobelendim. Ancak bugün bu konuyla ilgili sorulara cevap verebildim. Sorulara başlayalım.

1. Mutfağınızın bir fotoğrafını bizlere gösterir ve kişiliğinizi yansıtan yanını anlatır mısınız?


Mutfağımla oldukça barışığımdır. Çekmece ve makinaları mümkün olduğu kadar kullanım açısından pratikliğini düşünerek dolapları ayarlamaya çalıştık. Mutfakta genelde vaktim aygazın ve lavabonun önünde geçer.

2. Bir dolabınızı açın (istediğinizi), fotoğrafını çekin ve bize ne gördüğünüzü anlatın.

Ben sizlere günlük yemek takımımın olduğu dolabı açtım. Çünkü benim için oldukça değerliler. Belki maddi değerleri okadar yoktur ama , annemle babamın beni düşünerek yurt dışından daha ben çok küçükken getirdikleri bir şey. Ben de her seferinde onları anarak severek koullanıyorum.

3. En gözde elektrikli mutfak aletinizi bize tanıtır mısınız? 

En gözde elektrikli mutfak aletim Braun’un bu mini robot takımı. Benim sağ kolum. Ben biraz soğan doğrama özürlüyümdür. Senelerdir soğan doğruyorum şu göz yaşı işine ne denediysemde çözüm bulamadım. Başka bir yerde yemek yapmaya kalktığımda eğer soğanı elimle doğruyorsam beni gören hayretler içinde kalıyor. Müthiş bir göz yaşı seli oluyor ortalık. Ben neyse bunu evimde bu aletle çözdüm.

4. En sevdiğiniz ve her zaman elinizin altında olan malzemeleri bizlerle paylaşır mısınız?

Bu rafta hamur işi yapılacak tarzda şeyler görüyorum. Benim için eksik olmaması gerekenler bunlar. Çünkü maazallah canım gece yarısı bir şeyler yapmak ister ve malzeme olmazsa ben ne yaparım. Ama asilleri saymak gerekirse: krem şanti, kabartmatozu, vanilya, kuru ve yaş maya, ve çeşitli biberiyeler.

5. En beğenerek kullandığınız mutfak aletinizden bahseder misiniz?

Bu da bıçak sevgiside bana babamdan kaldı herhalde. Babam mutfağa girmeyi çok severdi. Özellikle et yemekleri hususunda oldukça ustaydı. Bu sebeplede bıçakların keskin olmasına çok dikkat ederdi. O zamanlar bana göre çok önemli değildi. Fakat evlendikten sonra farkettim ki; bende bıçağın şekline sapına keskinliğine dikkat ediyorum. O yüzden her halde bıçaklara gözüm gibi bakarım.

Arkadaşlar mutfağımı sizinle paylaşmak çok zevkliydi. Özellikle bazı soruları cevaplarken geçmiş de aklıma gelmedi değil. Şimdi bende Pınar'ı ve Yeşim'i sobeliyorum.

MUTLULUKLARIM... :))

Küçük mutluluklarım için sevgili Saadet <http://www.fiyonk.net> sobelemiş. Bu sobeleme işleri oldukça güzel. Ben mutluluklarımı elemek zorunda kaldım. Acaba bu büyük mutluluk mu yoksa küçük mutluluk mu diye düşündüm durdum. Sonuçta önemli olan yaşanılandan mutlu olmak. Güzel olanda burdur.

MUTLULUKLARIM...  :))

1. Yazın sabahın ilk saatlerinde kalkıp, kahvaltıyı hazırlayıp, eşim ve kızımla kahvaltı etmek.
2. Gece kızım uyurken onu öpüp, koklamak.
3. Eşimin ailesini ve benim ailemi aradığımzda iyi haberlerini almak. (bu benim icin büyük mutluluk)
4. Yeni bir tarifi denediğimde ilk seferinde başarılı sonuç elde etmek. Ve tadına bakanların beğenmiş olması.
5. Kızım en basit bir çorbayı içerken bile “ annecim ellerine sağlık, çok güzel olmuş” demesi.
6. Eşimin bir an evvel iş seyahatinden dönmüş olması.
7. Arkadaşlarımızla birlikte vakit geçirebilmek. (Bu çok sık yapamadığımız bir şey)
8. Özellikle börek, poğaça veya kurabiye türü birşey yaptığımda; mutfaktan ayrıldığım gibi eşimin mutfağa dalıp tepsinin köşesinden tırtıklaması, sonrada hiç birşey olmamış gibi tepsinin üzerini örtmesi. Ben tepsiyi boşaltmak için açtığımda, gelip “ hay Allah, bu mutfağa yine bir fare girmiş” demesi.
9. Kendime ait yarım saat kadar huzurlu bir vakit ayırabilmek. ( bu da çok sık yapamadığım birşey)
10. Celin Dion’u dinleyerek; seyahat etmek yada mutfakta birşeylerle uğraşmak.

 

Bende Hülya' nın(http://caysaati.blogspot.com)  , Banu'nun (http://paylasilantatlar.blogspot.com/) ve Hatice 'nin (http://semaver1.blogspot.com/ )küçük mutluluklarını okuyabilmek için sobeliyorum....

TATİL DÖNÜŞÜ

Tatile önce Abant’dan başladık. Gerçekten bol yeşilliğin ve bol oksijenin olduğu bir yer. Bu atlarıda orada gördük. Fakat tay bir türlü annesinden ayrılmak istemediği için ancak bu resmi çekebildik.

Daha sonra Karabük’de arkaşlarımız Esin ve Mithat’ uğradık. Niyetimiz orada bir yada iki gece kalmaktı. Esin’i çok özlemiştim. Fakat bir araya gelince kopamıyor insan. Esin’ in köyü Bulak köyüne gittik. Sağ olsun ablası, anneannesi, yengesi, dayısı büyük yenge (unuttuklarım da var) hepsi toplanmışlar saç ekmek yapıyorlardı. İki çeşit yaptılar. Hem süzme yoğurtlu hemde kıymalı yaptılar. Çok lezzetli ama inanın bir tanesi bile insanın doymasına yeter bence. Hepsinin ellerine sağlık.

İkinci gün İnkumu-Bartın ‘a gittik. Kesinlikle tavsiye ediyorum. Biz bu sefer günübirlik gittik ama daha sonra birkaç günlüğüne gitmeyi planlıyoruz.

Dönüş günü de Esin’in kayın validesi kahvaltıya aldı . Bu çok güzel çörekleride o yapmıştı. Bahçedeki kamelyada hep beraber güzel bir kahvaltı ettik

Daha sonra bir günlüğüne Ankara’ya geçtik. Orada ‘da bir gün kaldıktan sonra Eskişehir’ e geldik. Bir haftayı da burada geçirdik. Bu bir hafta içinde hem arkadaşlarımız Şenay-İsmail’in oğulları Berke Semih’i ve Hülya-Emre’nin kızları Bengü’yü görmeye gittik. Arkadaşlarımızdan Zehra-Mustafa’ yı da görelim istedik. Sağolsunlar bizi yemeğe aldılar. Onlarlada uzun zamandır görüşmemiştik. Zehra yine çok güzel lezzetli yemekler yapmıştı.

Etli güveci çok lezzetli olmuştu. Kızları Ece ile bizim kızımız iyi anlaşıyorlar. Yazmaları bağlamışlar kendilerince oyun oynadılar. İşte köylü güzelleri...

Ertesi gün Engin(kardeşim) ve Aslı'yı ziyaret ettik. Onlara kahvaltıya gittik. Aslıcım sağolsun güzel bir kahvaltı sofrası hazırlamıştı. Aslıcım ellerine sağlık.

Bu arada Annemide Safra Kesesindeki taşların vermiş olduğu rahatsızlıktan dolayı ameliyat ettirdik. Çok şükür onuda atlattık. Sadece birkaç akraba ve arkadaşı daha ziyaret ederiz diyorduk fakat gidemedik. Önemli olan sağlık. Onlarıda daha sonra ziyaret ederiz inşallah...

YEMEKGUNLUGUM TATİLDE

İki hafta kadar yokum.